futbol topunu severim. izlemesinden sıkılmam, topa kimin vurduğunun pek önemi yoktur izleyebilirim sınırsızca. heleki sol ayağımla temas ettiği an benden mutlusu yok. *
"içimden şu zalim şüpheyi kaldır
ya sen gel ya beni oraya aldır"
...
dünya. çıplak omuzlar üzerinde duran.
herkes alışkın dölyatağı borsalarla ağulanmış bir dünyaya.
benimse dar; çünkü dargın havsalamın gücü yok bazı şeyleri taşımaya.
önce kalbim lânete çarpa çarpa gümrah,
sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu.
sakın styks sularının heyûlası sanmayın,
er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu.
biraz üzgün ve ömer öfkesinde biraz.
öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz.
ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak,
ne ellerin hırsla saban tutuşu,
ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır.
dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya...
bi turlu sevemedigim dizi.espirileri cok yapmacik ve irrite edici.ama bur mahalle baskisi var ki sevmeyeni linc ediyorlar.
arkadasim yok gulmuyorum ne yapayim yani bana uymuyor.sirf muhalifler diye sevmek zorundamiyiz lan.
biri var, acayip derece de etkileniyorum ondan; mimiğinden, gülüşünden, vücudundan tahrik oluyorum. öyle ki, instagram da, entyrlerine, twitter da, sayfasına denk geldiğim de hızlıca geçmeye çalışıyorum onun bağlantılarını, yazdıklarını. yapmazsam biliyorum ki, önüne geçemeyeceğim bir umutsuzluğa sokacağım kendimi. şimdilik ismini vermek istemeyen izleyici modunda ona karşı hayranlık beslemeye devam edeceğim o da beni haberi olmadan tahrik etmeye.
sevgilisi olan okulunda isinde gucunde olup ozetle isleri yolunda seyreden ve akilli telefonun sundugu uygulamalara ihtiyaci olmayan hala facebook twitter hesabi olmayan insan modelidir